“Sürekli devinen bir ilişki biçimi”: Emre Yeksan ile “Yuva” üzerine
“A Constantly Moving Relationship Style”: On “Yuva” with Emre Yeksan
İlk olarak sunucu olarak yayınlandı:
“Sürekli devinen bir ilişki biçimi”: Emre Yeksan ile “Yuva” üzerine
2019-05-09 12:00:13
Röportaj: Yiğit Atılgan
Emre Yeksan’ın Körfez’in ardından birey ve mekân üzerinden anlatılarını sürdürdüğü ikinci uzun metrajı Yuva, dünya prömiyerini geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nde yaptı ve İstanbul Film Festivali’nden En İyi Erkek Oyuncu (Kutay Sandıkçı), En İyi Görüntü Yönetmeni (Jakub Giza), Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel ödüllerinin yanı sıra Ankara Film Festivali’nden En İyi Özgün Müzik (Mustafa Avcı) ödülüyle ayrıldı.
Diyalogları sınırlı ve başrolü belki de İğneada ormanlarının oynadığı bir filmde görüntü ve ses tercihleri çok kritik ve Yuva bu iki alanda çok başarılı. Sesten başlayalım. Yuva için ambient müzikler besteleyen Mustafa Avcı ve filmin ses tasarımcıları Fatih Rağbet ve Eli Haligua’nın Yuva’nın işitsel dünyasına yaklaşımları neydi?Filmde ses dünyasının çok kritik bir rol oynayacağı baştan tespit ettiğimiz bir şeydi. Bu yüzden Mustafa’yla da Fatih ve Eli’yle de setten önce çalışmaya, denemeler yapmaya, bir ses evreni oluşturmaya başlamıştık. Kurguyu yaparken başkalarına ait geçici müzikler kullanmak istemediğimizden Mustafa senaryo üzerinde kararlaştırdığımız noktalar için kompozisyonlar üretmeye başladı. Fatih’le Eli de atmosfer denemeleri yaptı. Ama tabii ki esas çalışma kurgu bittikten sonraki süreçte ortaya çıktı. Ses ve müzik kullanımıyla ilgili ortak yaklaşımımız, öne çıkmayan, kendini çok hissettirmeyen ama filmi sarıp sarmalayan, filmin aurası olacak bir işitsel evren yaratma fikriydi. Filmin duygusunu ağırkanlı bir şekilde belirleyecek ama manipülasyona veya yabancılaştırmaya yol açmayacak bir ambiyans kurmaya gayret ettik. Doğru ayarı tutturabilmek için de kısıtlı vaktimize rağmen çokça revize ederek, gerçekten ince bir işçilikle tasarladık.