top of page

Sound and Soundscape Studies in Ethnomusicology

Etnomüzikoloji: Kültürler ve Müzikler

Pages: 264-298

Language: Türkçe

Date: 2022-04

Type: Book Chapter

Publication: Etnomüzikoloji: Kültürler ve Müzikler

Publisher: İthaki Yayınları


ABSTRACT

Ses çalışmalarının tarihi gelişimini etnomüzikoloji açısından incelerken, müziğin tanımının süre. içerisinde nasıl değiştiğine dikkat etmek önemlidir. Zira müzik çalışmalarının tarihine baktığımızda, bu tarihin “ötekilerin” müziklerini dışarıda bırakan oldukça tutucu ve katı müzik tanımlarıyla başladığını görürüz. Avrupa-merkezci (beyaz, erkek, Hıristiyan vb.) perspektifle çoksesliliği ve yazılı kültürü ön plana alan bu müzik tanımları, zaman içerisinde, ötekiyle karşılaşmaların ve eleştirel yaklaşımların etkisiyle genişlemiş ve gittikçe daha kapsayıcı bir hal almıştır. Özellikle 1950’li yıllarla birlikte, müziğin temel yapıtaşının notalar ve perdeler yerine sesler olduğunu kabul eden avangard müzisyenlerin de etkisiyle, ses çalışmalarının temelini atacak olan fikirlerin dolaşıma girdiğini görürüz. Müzik çalışmaları özellikle 1970’li yıllardan itibaren kapsamını ses ve dinlemeyi de içine alacak şekilde genişletmeye başlamıştır.

Etnomüzikolojide Ses ve Ses Alanı (Soundscape) Çalışmaları

Etnomüzikoloji: Kültürler ve Müzikler

Sayfa: 264-298

Dil: Türkçe

Tarih: 2022-04

Tür: Book Chapter

Yayın Adı: Etnomüzikoloji: Kültürler ve Müzikler

Yayıncı: İthaki Yayınları


ÖZET

Ses çalışmalarının tarihi gelişimini etnomüzikoloji açısından incelerken, müziğin tanımının süre. içerisinde nasıl değiştiğine dikkat etmek önemlidir. Zira müzik çalışmalarının tarihine baktığımızda, bu tarihin “ötekilerin” müziklerini dışarıda bırakan oldukça tutucu ve katı müzik tanımlarıyla başladığını görürüz. Avrupa-merkezci (beyaz, erkek, Hıristiyan vb.) perspektifle çoksesliliği ve yazılı kültürü ön plana alan bu müzik tanımları, zaman içerisinde, ötekiyle karşılaşmaların ve eleştirel yaklaşımların etkisiyle genişlemiş ve gittikçe daha kapsayıcı bir hal almıştır. Özellikle 1950’li yıllarla birlikte, müziğin temel yapıtaşının notalar ve perdeler yerine sesler olduğunu kabul eden avangard müzisyenlerin de etkisiyle, ses çalışmalarının temelini atacak olan fikirlerin dolaşıma girdiğini görürüz. Müzik çalışmaları özellikle 1970’li yıllardan itibaren kapsamını ses ve dinlemeyi de içine alacak şekilde genişletmeye başlamıştır.

bottom of page